İnsanoğlu her şeyi eleştirir.Bu şiir de olabilir nesirde. Şiirin eleştirilmemesi neye dayanır? Önce buna bakmalı. Şiir iyi yazılmış da olabilir eksik veya kötü yazılmış da olabilir. Her iki halde de şiir eleştiriye muhtaçtır. Zira iyi şiir yazan şairin de eleştiriye ihtiyacı vardır. Eleştiri almayan şair veya şiir nasıl ve ne şekilde kabul veya reddedilecektir.Şairin eksikliklerini görmesi ve sanatını daha da iyi ifade edebilmesi için eleştiri mulaka gereklidir. Sadece kıyaslama yaparak şiirin bulunduğu yerin belirlenmesi o şiirin değerini tam ifade edemez.
Eleştiri isteyen şairler vardır.Şair güzel şiirler yazıyor amma hiç bir Allah'ın kulu çıkıpta senin şu şiirinde böyle bir hata var demiyor veya diyemiyor. Zira şair tanınmıştır ve şiirleri dillerdedir.Şair sevilmektedir ve bu sevginin karşılığı bir eleştiriye dönüştürülmemelidir! Böyle kanaatleri ancak ideolojik veya karşıtlık durumdaki şairler veya şairlerin müdavimleri yapabilmektedirler ama bu eleştirinin de edebiyat çevrelerinde ne ölçüde etkili veya tatminkar olduğu da tartışılır.Büyük şairlerden birinin ağzından:"bugüne kadar benim şiirimi eleştiren çıkmadı, senin şiirinde şöyle bir hata var diyen olmadı."Bu söz aslında şiirdeki tartışmanın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi açısından önemli ve ilginç bir durumdur.
Eğer ciddi manada şiirler eleştirilse bu ülkede şiir yazanlar kalemlerini bir kenara bırakmaları lazım gelirdi.Buradan şöyle bir sonuç çıkarabiliriz;ülkemizde şiir adına yazılanların çoğunluğu şiir ile alakası yoktur!Bu gerçeği kabul etmeliyiz.Her önüne gelen şiir yazıyor!Ama her önüne gelen şiir yazıyor diye de böyle bir eleştiri getirmiyoruz.
Şiirlerin eleştirilmesi her kişinin yapabileceği bir iş değildir. Eleştiri yapabilmek için şiirden iyi anlamak gerekir.Şiiri ve şairi bilmek gerekir.Her şair şiir yazdığına göre bilgi ve birikimine göre eleştirmen olabilir. İyi şiir yazmadığı veya şiir yazdığı halde şiirlerinin edebi bir niteliği olmadığı halde iyi bir şiir eleştirmeni olabilir.İyi bir eleştirmen iyi şiir yazar diye de bir şey yoktur.
Şiirin ve şairin niteliğine bakmalı...
Türk şiirinde bir gelenek mevcuttur. Dolayısıyla şairler;yeni yetme şairler hep aynı yoldan gidiyorlar.Serbest,uyaklı,modern...hiç farketmiyor.Zira sonuç olarak taklitten öte gidilmiyor.Ancak şair ister rubai, ister divan şiiri, ister kafiyeli veya serbest şiir yazsın yazdığının bir numunesi olduğuna, bu işi öncekiler yaptığına göre yazdığı şiiri aynı kategori içinde onlardan aşağı kalmayacak ve en iyisini yapmak durumundadır.Eğer bunu yapabiliyorsa ki yapanlar çoktur isterse şiirde yeni bir çığır da açabilir.Dikkat edilirse ister şarkıcı olsun ister şair özgün olduğu takdirde sanat yolunda hem ilerlemesi çabuk olur hem de genel kabul görür.Bu başarısı nedeniyle de başkaları tarafından takip ve taklit edilir.Tanıdığım bazı şairler vardır ki ünlü şairlerin izinden gitmişlerdir bu şairlerin iyi birer kopyası da olmuşlardır ancak bazıları daha sonra takip ve taklitten uzaklaşmak için kendilerine farklı bir yol tutturarak zirvelerde dolaşmaktadırlar.
İlerlemenin, kendini en iyi bir şekilde ifade edebilmenin yolu eleştirilere açık olunmaktan geçer. Şair, iyi yazmalı yazdıklarının bir benzeri varsa tekrara düştüğünü anlıyorsa kısa sürede kendini yenilemenin yoluna bakmalıdır.
Şiir'de eleştiri mutlaka gereklidir ama şairler de kendini bu anlamda kontrol etmeliler. İyi şiir yazmak için de bu sanatı yürekten özümsemek gerektirir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder