İnsanların bildiği işleri yapması kadar doğal ne olabilir ki? Böyle bir davranış içine girmek çalışanlar açısından ne kadar iyi ve güzeldir. İnsanın mutluğu da buna bağlıdır. Kendini işine veren bir kimse lüzumsuz işlerle de uğraşmayacağı gibi çevresine de faydalı olabilir, örnek davranışlar içine de girebilir.
Ülkemizde maalesef işi ehline vermek şöyle dursun çapsız insanlar iş başına getiriliyor ve yapılacak işin kalitesi de düşüveriyor. Sanat ve edebiyat ilgi alanımız olduğundan bu alanda faaliyet gösterenler, özellikle de bu işlere kafa yoranlar yaptıkları işlerin hakkını maalesef veremiyorlar. Bu bakımdan heder olan zamanlar, emekler hep boşa gidiyor.
Sanal aleme giriyorsunuz bir de bakıyorsunuz ki büyük sitelerin birinde 20 bin civarında şair üye olduğunu görüyorsunuz. Diğer siteleri düşünmenize gerek de yoktur. Bu kadar şair olduğuna göre milyonları bulan veya geçen sayıda şiir kitapları yayınlanması gerekirdi. Yine de kitap piyasasında lüzumsuzca dolaşan çok kitap var. Niteliksiz kitaplar insanları çevrelemiş durumda.
Söz dolaşıp dönüp nitelikli şair ve şiire geliyor; bu âlemde yeterli derecede münekkidin bulunmayışına geliyor. Bir de tabiî ki hatır gönül işine.
Sözümüz mademki şiir üzerine o halde buyurun Shakspeare ve Victor Hugo’nun konuyla ilgili yerli yerine oturan sözlere: SADECE ŞEMSİYE YAPIN!
Bir şemsiye tamircisi, yazmış olduğu şiirleri incelemesi içinShakspeare’e gönderdiğinde, ünlü yazarın cevabi şu olur:- Dostum siz şemsiye yapın, hep şemsiye yapın, sadece şemsiye yapın.. BROVA!
Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugo’ ya okuduktan sonra: -Üstada, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz? Victor Hugo: -Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder